Travestiler İle İlişkide Güvenin Önemi

0

Gökten bir yıldız koparmak ne kadar zorsa, bir travestinin güvenini kazanmak ve güvenin köklerini yıkmamak, güvendiği dağlara kar yağdırmamakta o kadar kolay değildir.

Yapıcı olabilmek, bir şeyleri yapabilmek her zaman emek ister.
Bu hayatın her alanında böyledir.
Hayat, ters ilişkiler yumağıdır.
Bir köprüyü yapmak ne kadar zorsa, yıkmak ise son derece kolaydır.
Köprünün bir ayağını yıkarsanız köprü kullanılmaz olur.
Bir fidan yetiştirmekte çok zordur.
Bir tohumu büyütüp bir fidan yapmak için sabır, emek ve su vermeyi gerektirir.
Ve bunca emeği, bunca büyüme zamanını, o yılların geçen süresini kötü bir el bir testere ile bir kaç dakikada yok edebilir.
Ve hiçte zor değildir, başı gövdeden ve çillerinden ayırmak.

Ve çevrenize bir bakın…

Kimler fidan yetiştiriyor, kimler yetişmiş fidanları kesiyor.
Kimler günlük işlerle işlerini yürütüyor kimler ulusun genel refah seviyesi için çalışıyor…

Aşkta dürüst olmak bir ilişki için yeterli midir?
Hep akıllı davranmak, hep dürüst olmak yetmez bir aşkın devam etmesi için.
Bazen bunun tam tersi yaşanır.

“Travestiler hep dürüst ve güven verici erkekleri tanımak, onlarla dostluk, arkadaşlık kurmak isterler ama böylesi erkekleri bulduklarında ise çok çabuk sıkılıp bıkarlar”, diye yazar kitaplar…

Siz ne kadar dürüst ya da doğru insan olursanız olun, gün gelir sevgiliniz sizin tam tersiniz olabilir. Bazen en mantıklı düşünen ankara travestileri bile hayata öylesine bağlı olan, sorumluluk duymayan ve nerede akşam orada sabahlayabilen erkeklerde âşık olabilirler. Çünkü bazen heyecan verici ve sonucu şüphe çeken ilişkileri de severler.

Acıdan kaçmak değil, acının üstüne giderler.
Hele hele âşık travestinin yapamayacağı hiç bir şey yoktur desem yalan olmaz.
Çünkü travesti isterse istediğini yapar.

Aşkta beklenen nedir?
Aşka karşın beklenen sadece aşktır.
Kendimizi sevdirmek için ne kadar değişirsek değişelim bazı alışkanlıklarımız hiç değişmez.
Ve sadece karşımızdaki istiyor diye kendimizden ne kadar ödün verirsek bu durum bizim iç dünyamızda hayata karşı kırgın ya da öfkeli yapar. Çünkü ezilmişlik ve yok olma duygusu verir. Çok fazla fedakâr olmak zamanla karşımızdakinden alacaklı hale gelmiş oluruz, sevdiğimiz ise bize borçlanmaya başlar. Ve bir zaman sonra alacaklı olduğumuzu düşünürüz. Karşımızdakinin de bize borçlu olduğunu kabul etmiş oluruz.

Ve biz ne kadar üstüne gidersek o bizden kaçmak ister..
Çünkü borçlu alacaklısını, alacaklı borcunu ödemeyeni sevmez…
Aldatmalarda böyledir.
Aldatılanın affetmesi, unutması, hafızasından silmesi oldukça zordur. Unutması için kabul etmesi gerekir. Kabul etmek ise yenilgiyi kabullenmekle eş anlama gelir.

Ayrılıklarda içimizde her gün büyüyen ve bir türlü yok edemediğimiz bir duygu büyür. Terk edilen bizsek işin daha da zor yanı, karmaşık duygular bizi bitirir. Her gün biraz daha yıpranırız. Çünkü yenilme ya da beğenilmeme duygusunun verdiği acı, derin acılardandır. Bu bizi karamsarlığa götürür. Yanlışlarımıza yanlışlar katmaya iter. Hayır, olmaz, o beni terk edemez diye saplantılara takılırız. Ve unuturuz ilk günlerde güvenin nasıl zor kazanıldığını… Hayatın gerçeği ise zor kazanılan güvenin yıkılması an meselesidir. Ne kadar barikat yaparsanız yapın, güçlü bir sel geldiğinde hepsini yıkar geçer. Ve hepimiz bir güzellik bulduğumuzda hızla tüketmeye başlarız. Oysa bir şey ne kadar çok ve hızlı kullanılırsa o kadar ömrü az olur. Bunu bilmeyiz..

Her aşkın kırılma noktası var mıdır?
Bir ilişkinin ilk günleri ile son günleri arasındaki fark bir mevsim kadardır.
Güneşin doğuşu batışı gibi..
Tekrar doğuşu görebilmek için karanlığa katlanmanın zorunluluğu vardır.
Esas olan insanın duygusal dünyasının aç kalmamasıdır. Duygusal yönden aç kalan travesti dışarıda bu açlığını dolduracak başka birini mutlaka bulacaktır.

Aşkın kötü yanını yaşamak insanı nasıl etkiler?
Bencil, sert, kırıcı konuşan, dinlemeden son noktayı koyan, köprüleri bir çırpıda yıkan insanlar karşılıksız aşk acısı çekmiş insanlardır.
Yaşadıkları, beklentilerine cevap vermeyen ilişkilerdir.
Aradığı aşkı bulamayan, hayal kırıklığı yaşayan, yaşadığı kötü ilişkiler sonucu zamanla içindeki sevginin yerini öfke ve nefret alabilir. Ve çevresinde gördüğü mutlu aşklar kendisinde mutsuzluğa sürüklenmesine yol açabilir. Kendisine hatta başkalarına zarar vermekten, acı çektirmekten çekinmeyen bir insan olur. Paylaşımı yaşayamadığı için paylaşılan her şeyi de yok etmek için uğraşabilir.

Bunların Hepsi Travesti İle Aşk İçin!

0

Hayatta her şey için bir yapılacaklar listemiz muhakkak var da travestiler ile aşk hayatımız için yok? Oysaki çoğumuza sorsak; aşk, en büyük önceliğimiz! Peki öyleyse ne yapacağız?

Hislerinizi su yüzüne çıkarın

Bazen karşımızdaki ankara travesti partnerin , bizim için uygun biri olup olmadığını düşünmekten ve onu çözmeye çalışmaktan, ne hissettiğimizi yok sayarız. Onunla birlikteyken vaktiniz nasıl geçiyor? Sizde ilgi uyandırıyor mu? Sıkılıyor musunuz, yoksa rahatsız mı oluyorsunuz? Bir sonraki buluşmanızda anı yaşayın ve ne hissettiğinize odaklanın!

‘Gerçek’ bir adamla çıkın

Kabul ediyoruz; hayalinizdeki kişinin bir gün hayatınıza gireceğini düşünmek ve nasıl istiyorsanız size öyle davranacağına inanmak çok harika bir duygu! Ama hayalinizdeki adam gerçeğe ne kadar uygun? Evet; Javier Bardem’in gülüşüne, Gerard Butler’ın karizmasına, Matthew McConaughey’nin kaslarına, Johnny Depp’in serseri ve sempatik tavırlarına bayılıyoruz! Ama hepsinin bir adamda toplanacağını sanıyorsanız, işte bu büyük bir yanılgı olabilir. Biraz realist olun. Böylece, aşkta gerçek başarıyı yakalayabilme şansınız daha yüksek olacak, inanın!

İlk buluşmaya şans verin

Sizi en çok endişelendiren şey, ilk buluşma mı? Yalnız değilsiniz, ilk buluşma birçok kişiyi huzursuz eder! O halde biraz rahatlayın, çünkü pek çok ilk buluşma anlaşmazlıklara ve yanılgılara gebedir! Bu nedenle, ona ikinci bir şans vermekten çekinmeyin. Buluşmanız bir facia mıydı? O halde şu tarafından bakın; kötü bir buluşmadan ileride arkadaşlarınıza, hatta çocuklarınıza anekdot olarakk anlatabileceğiniz iyi bir hikaye çıkabilir.

Önceliğinizi aşk yapın

Hepimizin bitmeyen bir yapılacaklar listesi var. Bu nedenle, her şeyimiz planlı ve programlı olmak zorunda. Peki ‘aşkı bulmak’ yapılacaklar listenizde kaçıncı sırada? Çoğumuza sorsak, aşk önceliklidir ama aşkı bulmak ya da birine vakit ayırmak gerçekte listemizin üst sıralarında yer almıyordur. Oysa aşk, ilk sıralardaki yerini korumalı. Ama sadece lafta değil! Bu nedenle, yapılacaklar listenizdeki bazı şeyleri eleyin, yeni insanlarla tanışmak ve onlara şans tanımak için programınızda yer açın ki aşk hayatınıza girsin!

Aşkını test edin

Biriyle birlikte olmaya başladığınız ilk günlerde, karşınızdaki adam sizden çok hoşlandığını ve hayatı boyunca sizinle birlikte olmak istediğini söyleyebilir. Biliyoruz, söylediklerinin gerçek olmasını çok istiyorsunuz; ama sizce de boş sözlere inanmaktan vazgeçmenin zamanı artık gelmedi mi? Size direkt “Ona sakın inanmayın” diyemeyiz elbette! Ama aşkını teste tabi tutmanızı, davranışlarını gözlemlemenizi öneririz. Siz kendinizi geri çektiğinizde, peşinizden geliyor mu, yoksa pes edip yok mu oluyor? Peki ya, önceliği siz misiniz? Arkadaşlarıyla başka bir gün görüşebilecekken, sizinle buluşmak yerine, onları mı tercih ediyor? O zaman, bir kez daha düşünün.

Pozitif olun, çekici görünün

Hiç kimse, hayatı seven ve enerjisi yüksek bir travesti partnerden daha seksi değildir! Biriyle çıkmaya başladığınız zaman, aklı karışık ve depresif görünmekten kaçının. Bu nedenle geçmişle vedalaşıp yeni bir ilişkiye açık olmalısınız. Buluşmalarınızda eski sevgilinizin sizi nasıl incittiğinden ya da işinizden ne kadar nefret ettiğinizden yakınmayın. Doğal olun ve espriler yapın. Daha eğlenceli bir buluşma yaşayacağınız kesin.

Risk almaktan korkmayın

Hepimiz güvenli hayatlarımız içinde mutluyuz. Her ne kadar monoton yaşamlarımızdan şikayet edersek edelim, alışkanlıklarımızdan bizi vazgeçirmek zor. Oysa, aşk biraz da tehlikeli sularda yüzmek değil midir? Karar verin; rahat ama sıkıcı hayatınız mı, riskli ama heyecan dolu bir deneyim mi? Eğer aşk hayatınızda başarılı sonuçlara ulaşmak istiyorsanız; yeniliklere hazır olmalı ve aşka kapılarınızı açmalısınız. İncineceğim diye düşünüp etrafınıza duvar örmektense, konfor alalnınızın dışına çıkmaya cesaret etmelisiniz.

 

Travesti İle İlişkinizi Renklendirin!

0

Uzun süreli ilişkiler, bir süre sonra rutine dönüp monoton bir şekilde ilerleyebiliyor. Bu durumun önüne geçmek ise çiftleri biraz zorlayabiliyor. İlişkinizi sıkıcı bir hâlden kurtarıp daha canlı ve renkli bir düzene sokmak istiyorsanız, önerilerimize mutlaka göz gezdirin.

Daha çok “Seni seviyorum” demelisiniz
“Seni seviyorum” cümlesini duymaktan daha güzel ne olabilir? Bu iki kelimenin mucizevi gücünden mutlaka yararlanın ve partnerinizi sevdiğinizi sıklıkla dile getirin. Uzun soluklu ilişkilerde alışkanlığın beraberinde getirdiği rutin durumdan dolayı sevgi sözcükleri daha az dile getiriliyor. Siz, “Yıllardır birlikteyiz, söylemesem de onu sevdiğimi biliyor” demeyin. Ne kadar zaman geçerse geçsin sevgilinize bol bol “seni seviyorum” deyin.

Yavaş adımlarla ilerleyin
İlişkiye başlar başlamaz içinizdeki her şeyi travesti partnerinize dökmek yerine durup biraz bekleyin. Yavaş adımlarla ilerleyin ve her zaman size dair birkaç gizemli şeyi içinizde tutun. Partnerinizi sevdiğinizden emin olsanız bile gizemli yönlerinizi keşfetmesine ve sizinle daha fazla yakınlık kurmasına yardımcı olacak fırsatlar tanıyın. İlişkinizi bir solukta yaşayıp monotona sokmak istemiyorsanız, bu kuralı görmezden gelmeyin!

Değişmekten ve gelişmekten korkmayın
İlişkinizi rutine sokmadan keyifli bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, değişimden ve gelişmekten korkmayın. “Ruh eşim” diye adlandırdığınız partneriniz yıllar içinde değişebilir. Aynı şekilde siz de eskiden olduğunuz gibi bir insan olmayabilirsiniz. Ancak önemli olan bu değişimleri kabullenip, kendinizi geliştirerek ilişkide yol almanız. Daha renkli bir ilişki için değişmekten asla korkmayın, sıkıcılıktan ve aynı şeyleri yapmaktan da uzak durun.

Travesti İle Renkli Bir İlişki İçin Ne Yapmalı? 

Her ne kadar severseniz sevin her şey sandığınız gibi toz pembe olmayacaktır. Bu durumları baştan kabul etmeli ve ilişkinizi sürdürürken aklınızda bulundurmalısınız.

 

İlişkinin gerçekten zor dönemi düğünden sonra başlar.

Aşk her zaman yeterli değil. Aşka rağmen, bazen vazgeçmek en doğru seçim olabilir.

Erkekler düşündüğünüzden daha az özgüven sahibidir. Onlar sizden hep yakışıklı ve önemli olduklarını duymak ister ve kontrol altına alınmaktan nefret eder.

Sırf alıştığınız için veya yeniden yalnız kalmaktan korktuğunuz için bir ilişki yaşamayın.

Uzun süreli ilişki inanılmaz bir cinsel kimya veya iki insanın bir elmanın iki yarısı olması anlamına gelmez. Uzun süreli ilişkinin temelinde yatan anlayış ve uzlaşmadır.

Haftada bir kez karşılıklı oturup, 15 dakika ilişkiniz hakkında konuşun. Hem sorunlarınızı çözme fırsatı bulacaksınız hem birbirinize daha çok bağlanacaksınız.

İlişkiyi düzeltmek umuduyla hamile kalmayın. Hiçbir şey düzelmez, hatta daha beter olur.

İlk altı ayın sarhoşluğu mutlaka sona erecek ve ilişkide can sıkıntısı yaşanacaktır. Ancak tek başına yaşlanmak pek heyecan verici değildir.

İlişkinizin ne kadar dayanıklı olduğunu düşünürseniz düşünün, aldatılmayacağımıza dair size kimse garanti veremez. Maddi sorunlar ve hayat stresi de size sorunlar yaşatabilir.

Bazı konularda asla anlaşamıyorsanız, ortak bir çözüm bulmaya çalışın, yoksa ileride bu konular büyük sorunlara yol açabilir.

Yıllardır birlikte olsanız da bazen liseli aşıklar gibi dışarıda buluşun.

Bir sorunun sizi ayrılma noktasına getirmesine izin vermeyin. Canınızı sıkan bir şey varsa, onu olay sıcakken konuşun.

Size özel bazı minik sırlarınız olsun. Onun da bazı sırları olmasına izin verin. Örneğin, eski ilişkileriyle ilgili bütün detayları anlatması için onu zorlamayın.

Ankara travesti partneriniz olmadan da bazı uğraşlarınız olmalı, yoksa özgürlüğünüzü kaybedersiniz.

 

Birbiriniz için ne ifade ettiğinize iyi karar verin. Arkadaş mı? Sevgili mi? Küçük bir detay gibi görünse de, birbirinizi başkalarına tanıştırırken bu önemli bir rol oynar. “Neden evlenmiyorsunuz?” gibi sorulara ortak bir cevap vermeye çalışın.

 

Ankara Travesti İle Aşkı Zirvede Tutacak Tüyolar

0

Rutinden kurtulup, ilişkinizi biraz heyecanlandırmanın vakti geldi. İşte aşkınızı canlı tutacak öneriler…

Ekstra bir şeyler yapın
Küçük aşk notları bırakın, kart yollayın, spontane akşam yemekleri yiyin, birlikte ya da onun için dans edin, limonata ve kurabiyelerle güne başlamasını sağlayın… Küçük sürprizler tutkuyu canlı tutar.

Beraber tatile çıkın
Bir hafta sonu kaçamağı ya da sadece ve sadece tüm bir gece ama sadece ikiniz olun. Kafanızın içinde dolaşıp duran tüm sorun ve planları bir kenara bırakıp, birbirinizle eğlenin ve dinlenmenin keyfini çıkarın. Döndüğünüzde hayat ve beraberinde getirdiği sorumluluklar yine olacak zaten ama şimdilik unutmak gerek..

Haftada bir gece randevulaşmayı ihmal etmeyin
Her seferinde birinizin yapmak istediğini diğeri denerse eğlence kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Her hafta birkaç saati sadece birbirinize ayırın ve değişik bir şeyler yapmaya özen gösterin. Yemeğe çıkmak, pikniğe gitmek, golf oynamak, bowling…

Onu fark edin
Eve geldiğinde, ne ile meşgul olursanız olun bi süreliğine bırakıp, onu karşılamaya gidin. Eğer sizden önce eve gitmişse, eve girdiğinizde orada olduğu için mutlu olduğunuzu belli eden cümlelerle eve girin. Birbirinizi sevdiğiniz için birlikte olmalısınız, öyleyse bunu her fırsatta göstermenin zararı değil, faydasını olacakadır.

Unutmayı bilin
Geçmişte yaşanan tüm çirkinlikleri bir kenara bırakın ve yepyeni bir döneme geçiş yapın, hemen şimdi! Yeni anıları yarattığınız an şu an, kıymetini bilin. Birbirinizi yeniden keşfedin. Onu bu yeni, hoş ve vahşi bir travesti ile yeniden tanıştırın.

Tutkulu olun
Küçük öpücükler, omuz okşamalar ve zayıf ‘seni seviyorum’lardan vazgeçin. Hadi ama siz güçlü bir ankara travesti partnersiniz! Artık onu gerçekten hissettiğiniz gibi öpmenin zamanı gelmedi mi? İlk günlerinizdeki gibi, ateşli, tüm vücudunuzun eşlik ettiği ve muhtemelen sekse kadar götürebilecek öpücüklerden bahsediyoruz… Onu sevdiğinizi söylerken bunu gerçekten hissedin ve onun da hissetmesini sağlayın, gözlerinin içine daha sık bakın!

Travesti Partner İle Ayrılık Sonrası Yaşanan Değişimler

0

Ayrılık sonrası büyük üzüntü ve stres yaşadığınız günlerde dile getiremediğiniz acıların aslında vücudunuz tarafından gerçekten hissedildiğini biliyor muydunuz? Yapılan araştırma sonuçlarına göre, beyninizden sindirim sisteminize kadar vücudunuzun pek çok farklı bölgesi ayrılık acısından feci şekilde etkileniyor.

Peki, ayrılık vücudumuza nasıl etki ediyor? İşte merak edilen sorunun yanıtları…

Cildiniz sivilce çıkarmaya daha meyilli olur
Ayrılık ne yazık ki cildimizi de etkiliyor. Sivilce oluşumuna pek çok şey sebep olabilir ama stres bunun en başında geliyor. 2007 yılında sivilce oluşuma neden olan şeyler (hava koşulları gibi) üzerine yapılan bir araştırmada ortaya çıkan sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Araştırma sonucunda katılımcıların %23’ünde romantik bir ilişki sonrası ayrılık gibi durumların yarattığı stresin sivilceye neden olduğu gözlemlendi.

Sindirim sisteminiz yavaşlar
Stres hormonu, çok fazla bilinmese de sindirim sisteminin en büyük düşmanı. Kortizol adı verilen stres hormonu, sindirim sisteminizi yavaşlatır, karın bölgenizde yağlanmayı tetikler ve kilo almanıza neden olur.

Kan basıncınız yükselir
Amerikan Kalp Derneği tarafından yapılan bir açıklamada, kan basıncının genellikle stresli olunan dönemlerde yükseldiği belirtildi. Ancak bu geçici stres, kronik bir yüksek tansiyon hastalığına neden olmuyor. Ayrılık sonrası geçirilen stresli günler, kronik tansiyon hastalarını ne yazık ki etkileyebiliyor. Kronik tansiyon hastaları, strese bağlı tansiyon yükselmesi ve buna bağlı olarak baş ağrısı, burun kanamaları ve nefes darlığı gibi sorunlarla karşılaşabiliyor. Ancak bu durum, kronik tansiyon hastalığı olmayan kişileri kalıcı bir şekilde etkilemiyor.

Saçlarınız dökülür
Stres, saç dökülmesinin en büyük sebeplerinden biridir ve ayrılıktan sonraki dönemlerde en yoğun şekilde hissedilir. Duş aldıktan sonra küvette ya da kabinde kalan saçlarınızı dikkatlice inceleyin ve gözünüze aşırı bir görüntü geliyorsa, bunun sebebi yaşadığınız üzücü ayrılık olabilir. Böyle bir durumda hemen bir doktora başvurmanızda fayda var.

Kalbiniz “kırık kalp sendromu”na yakalanır
Amerikan Kalp Derneği’nin yaptığı bir açıklamada, kalbin ayrılık sonrası gerçek acı duyduğu ve işlevini yeterince yerine getiremediğini ortaya çıkardı. Ayrılık sonrası yaşanılan stresli anlarda kalp geçici olarak genişler ve düzgün kan pompalayamaz. Stresin sebep olduğu bu geçici hastalığa “kırık kalp sendromu” adı veriliyor.

2014 yılında Japon araştırmacılar tarafından yapılan kırık kalp sendromu araştırmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya göre akut kalp rahatsızlığı teşhisi ile hastaneye kaldırılan kişilerin %2’sinde kırık kalp sendromu görüldü. Ayrıca araştırma sonucunda bu hastalıktan travesti partnerlerin erkeklere oranla daha çok etkilendikleri gözlemlendi.

Beyniniz ayrılık acısını gerçekten hissetmenize ve eski sevgilinizi özlemenize neden oluyor
Evet, kulağa tuhaf gelebilir ama ayrılık sonrası beynimiz acıyı gerçekten hissediyor. 2010 yılında Nörofizyoloji Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmada katılımcılara eski sevgililerinin resimleri gösterilmiş ve beynin fiziksel acıyı kaydeden bölgesinin uyarıldığı gözlemlenmiş.

2011 yılında Kolombiya Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada ayrılık sonrası eski sevgilinizi gerçekten özlediğinizi kanıtladı. Beyindeki bir bölümde ortaya çıkan bu uyarılma ve özlem, kokain bağımlılarının kokaini bıraktıktan sonra ortaya çıkan fiziksel acılarıyla aynı olduğu gözlemlendi.

 

Travesti İle Birlikteki İnsanlar Gerçek Kişiliklerini Saklıyorlar

0

Romantik aşkın insanları ne pahasına olursa olsun birbirlerini memnun etme temeline dayandığını ve bu durumun genelde çiftleri hissetmediği, inanmadığı davranışları göstermeye mecbur bıraktığını dile getiren Atak, flört döneminde yaşanan romantik aşkın genellikle evlilikte aynı düzeyde devam edemediğinin iddia etti.

Gençlerin flört döneminde birbirlerinin beğenisini kazanma adına yoğun çaba harcadıklarını, hatta zaman zaman kişiliklerinden ödün verdiklerini anlatan Atak, şunları kaydetti:”Çiftler birbirlerini memnun etmek için gerekirse yalan dahi söylüyor, evlenene kadar gerçekte olduğundan daha farklı bir kişiliğe bürünüyor. Flört döneminde erkek veya travesti sürekli karşısındakini mutlu etmek için çaba sarf ediyor, asıl kişilikler karşı tarafı kaybetme korkusuyla gizleniyor. Evlenip amaca ulaştıktan sonra gerçek kişilikler de ortaya çıkmaya başlıyor. Bu dönemde alınan pahalı hediyeler, lüks restoranlarda yemekler, çiçekler, evlilikte gerek ekonomik gerekse sosyal nedenlerden dolayı görülmeyebiliyor. Evlendikten sonra tarafların davranışları değişmeye başlayınca ‘bu adam ya da bu ankara travesti benim tanıdığım insan değil’ gibi yakınmalar ortaya çıkıyor.”

“Çiftlerin gerçekçi davranması gerekiyor”
Bu tür sorunlarla psikoloğa giden çiftlerin en fazla “eşimi tanıyamıyorum” şikayetinde bulunduğunu dile getiren Atak, “Flört ederek evlenen ve merkezimize başvuran 10 çiftten 7’si evlendikten sonra eşini tanıyamamaktan şikayet ediyor” diye konuştu.

Atak, flört döneminde gizlenen gerçek kişiliğin evlendikten sonra ortaya çıkmasının boşanmaları da beraberinde getirdiğini anlatarak, şöyle konuştu:

“Uzun yıllar flört etmesine rağmen evliliğin ilk ayları veya ilk yıllarında boşanmaya karar veren çok sayıda çift var. Bu maalesef toplumumuzun bir gerçeği. İnsanların birbirlerini kandırmaya çalışmak yerine olduğu gibi görünmesi gerekiyor. Flört döneminde özellikle gençlere birbirlerini iyi tanımalarını, gerçek kişiliklerini gizleyen davranış ve söylemlerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Asıl hayatın evlendikten sonra başlayacağının farkında olmaları ve gerçekçi davranmalarını öneriyoruz.”