Kısa Sürede Selülitlerinden Kurtulan Ankara Travestileri

Travestiler, günümüzde basınç terapi, vakum terapi ve mezoterapi gibi farklı yöntemleri denemelerine rağmen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlarından Dr. Cafer Abbasoğlu’na göre ise en bilinçli ve en zahmetsiz tedavi yöntemi ise sklerosellüloterapi olduğunu söyledi. Bu yöntemle ile çirkin selülit görüntüsünün ortadan kalkacağını belirten Abbasoğlu tedavinin sadece 20 dakika sürdüğünü belirtti.

Tedavinin içeriği hakkında bilgi veren Abbasoğlu, ‘Tedavide öncelikle travesti cilt yapısına göre seçilen sklerozan ile cilde göre tanımlanan hipertonik solüsyonlar karıştırılır. Daha sonra 20 dakika gibi kısa bir sürede bu karışımdan elde edilen köpük şeklindeki ilaçlar ince kılcal damar içine verilerek damarların büzüşme yapıp kapanmasını sağlar’ dedi.

Özellikle üst baldırda ve kalça çevresinde damar içinden cilt altına ve damar çeperinden çevreye dağılan bir karışımı olduğuna değinen Abbasoğlu, bu ilaçla selülit kümelerinin etkilendiğini selülit görüntüsünü büyük ölçüde yok ettiğini vurguladı.

Bu tedavinin uzman hekimler tarafından tek seanslık işlem halinde yapıldığına dikkat çeken Abbasoğlu, komplikasyonsuz olması, uzun süreli diyet ve uygulamalara gerek duyulmaması gibi özellikleriyle son yıllarda ankara travestileri selülit tedavileri arasından en çok tercih edilen tedavi olduğunu ifade etti.

Selülitin oluşma nedenlerini de açıklayan Dr. Abbasoğlu, yanlış beslenme, hormonal ve kalıtsal sebepler, kronik kabızlık, doğum kontrol hapı kullanımı, alkol tüketimi gibi problemlerin selülitin başlıca sebepleri olduğunu söyledi.

Selülitin her yaş grubunda çıkabileceğini özellikle vurgulayan Abbasoğlu, bol su içmek, düzenli spor yapmak, alkol ve sigara kullanmamak ve düzenli beslenerek (tuz, şeker ve kafeinden uzak durulmalı bol protein tüketilmeli) selülit oluşumunun engellenebileceğini belirtti.

Travestiler İçin Anti-selülit Diyeti

Genetik mirasınıza, beslenme düzeninize ve hareketlilik derecenize bağlı olarak özellikle kalça ve bacaklarda görülebilen, ergenlik, hamilelik, menopoz dönemlerinde oluşumu artan ankara travesti selülit probleminden uzak kalmak için sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmeli, anti-selülit püf noktalarına uymalısınız. Diyetisyen Derya Zünbülcan anti-selülit diyetinin püf noktalarını aktarıyor.

Anti-selülit diyeti püf noktaları

Doymuş yağlar, aşırı hayvansal protein alımından uzak durun. Kırmızı et tüketiminizi haftada bir ile sınırlandırın.

Soya, üzüm çekirdeği, kakao, kuşkonmaz, beyaz lahana, somon balığı, keten tohumu, soğan, sarımsak, kerevizi diyetinize ekleyin.

İdeal kilonuza inin. Fazla kilolu olma durumunu takiben hormonların düzensiz salgılanması selülit problemini artırır.

En güzel detoks yöntemi su içmektir. Vücudu toksinlerden arındırmak için su tüketiminize dikkat edin. Günde 2-2,5 litre su tüketin.

Haftanın en az 3 günü düzenli olarak 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Yürüyüşün yanında yüzme, pilates, jimnastik gibi sporları yaparak kan dolaşımınızın düzenlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Çok sık kilo alıp vermekten yani yo-yo diyetlerinden sakının.

Yüksek lif içeren besinleri tüketerek vücudunuzdan toksik madde atılımını kolaylaştırın. Aldığınız her 1000 kkal için 10-13 gram yani günlük ortalama 25-30 gram posa tükettiğinizden emin olun. Bol miktarda posa içeren sebze, meyve, tam tahıl ve kuru baklagilleri beslenme planınıza dâhil edin.

Antioksidan vitamin ve minerallerden zengin beslenmeye özen gösterin. A, C, E vitaminleri, çinko ve selenyum içeren besinleri diyetinize ekleyin.

Potasyum, selülit probleminden kurtulmak isteyenler için önemlidir. Kayısı, portakal, kivi, kavun, karpuz, muz gibi besinleri tüketin.

Her öğün taze meyve ve sebzelerden en az birini tüketin. Tüm ana öğünlerinize bol limonlu salata ekleyin. C vitaminin selüliti azaltıcı etkisi vardır. C vitamininden zengin kivi, portakal, şeftali gibi meyvelerden de faydalanabilirsiniz.

Aşırı yağ ve tuz içeren şarküteri ürünlerinden, hazır gıdalardan, fast food ürünlerinden ve rafine edilmiş ürünlerden uzak durun.

Ne yediğiniz önemlidir. Ancak ne yediğiniz kadar önemli olan bir başka nokta ise nasıl pişirdiğinizdir. Kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemlerinin yerine buğulama, haşlama ve ızgara gibi selülit karşıtı pişirme yöntemlerini seçin.

 

Şeker, selülit oluşumuna katkı sağlayan bir maddedir. Tatlı ihtiyacınızı rafine şeker yerine meyve ya da stevya ile hazırlanmış meyve kompostoları veya sütlü tatlılar ile gidermeye çalışın.

 

Baharatları kullanmayı öğrenin. Yemeklerinizi tuz ile değil baharatlar ve limon ile tatlandırmaya başlayın. Farkı göreceksiniz.

Kafein tüketiminizi güvenilir sınırlar içerisinde tutun. Amerikan Clinical Journal of Nutrition kafein alımının günlük 400 mg ile sınırlandırılmasını öneriyor. 1 fincan Türk kahvesi ortalama 80-120mg kafein içeriyor. Koyu kahve, koyu çay tüketiminden kaçının.

Selülit bir dolaşım bozukluğu hastalığıdır. Bu nedenle damarlarınıza iyi bakmanız selülitlerinizden korunmanızın anahtarıdır. Selülitsiz bacaklar için dolaşım sisteminizin en büyük düşmanlarından olan alkol ve sigaradan uzak durun.

Bir yanıt yazın